Tedavi Sonrası Yeni Ders Zili

Tedavi Sonrası Yeni Ders Zili 1023 511 KAÇUV

Değerli Ailelerimiz, 

KAÇUV’un sizlere “Umut” ile eşlik ettiği bu yolda Sosyal Hizmet Uzmanları olarak yayınlayacağımız içerikler ile kaynaklarınızı çoğaltmayı ve sizleri daha da güçlendirmeyi diliyoruz. 

“Umut Ailesi Soruyor, KAÇUV Sosyal Hizmet Birimi Yanıtlıyor” yazı dizimizin on üçüncü yazısı olan “Tedavi Sonrası Yeni Ders Zili” başlıklı yazımızı sizler için derledik. Fayda sağlamasını dileriz. 

Edanur Doğrucan 

Sosyal Hizmet Uzmanı 

Yayın Tarihi: 27.09.2024 

Tedavi Sonrası Yeni Ders Zili 

Kanser tüm dünyada görülen önemli bir hastalık olarak bilinmektedir. Dünya çapında kanser tedavisi gören çocuk ve yetişkinlerin sayısı artış göstermektedir. Bununla birlikte tıbbi ve tedavi yöntemlerindeki gelişmelere olarak kanserin artık tedavi edilebilir kronik bir hastalık olarak ele alındığı bilinmektedir. Tedavi sürecinde ve sonrasında hem fiziksel hem de ruhsal olarak çeşitli hassasiyetler oluşabilmektedir. Tedavi gören çocukların yaşamında hastalık ve tedavi süreci nedeniyle fiziksel, psiko-sosyal ve bilişsel değişiklikler ortaya çıkabilmektedir ve bu değişimler yaşa bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Söz konusu bu değişikliklerden sıkça karşılaşılanlardan bazıları fiziksel olarak uzuv kaybı, psiko-sosyal olarak akranlarıyla iletişim kurmada zorlanma ve bilişsel olarak öğrenme güçlüğüdür. Okul çağındaki bir çocuğun hayatı da kanser tedavisine bağlı olarak bütünüyle değişebilmektedir. Ailelerin bu süreçte tedavi gören çocuk kadar etkilendiği bilinmektedir. Çünkü tedavi hem çocuğu hem aileyi etkileyen bütüncül bir süreçtir. 

Okulun çocuğun yaşamındaki önemi nedir? 

“Kanserli Çocukların Bakımında Avrupa Standartları” metninde belirtilen kriterlere göre eğitimin sürdürülmesi hem fiziksel hem de psikolojik gelişim için önem arz etmektedir. Okul, çocukların yaşamında topluluk içinde bulundukları ilk kurum olarak bilinmektedir. Çocuğun okula başlaması yeni bir yaşama başlangıç olarak görülmektedir. Çocuğun okula başlamasından sonra okul artık günlük yaşamın bir parçası haline gelmektedir. Okul sadece bilgi kazanılan değil, sosyal ilişkilerin gelişimine katkı sunan, değerler kazanılan ve çocuğun kendine olan güveninin artmasını destekleyen bir yerdir. Bir çocuk için eğitim evde ve hastanede de devam etmeli ve sürekli olmalıdır.1 

 

Tedavi sürecinden sonra çocuğun yeniden okula başlamasının aileler için önemi nedir? 

Çocuğun okula gidebilmesi düşüncesi, çocuk ve ailesi için çocuğun gelişimine ve öğrenimine dair olumlu çağrışımlar yapmaktadır. Çünkü okul, çocukların bilgi düzeyine ve sosyal öğrenimine katkı sağlamaktadır ve çocuğun geleceğiyle ilgili planlama yapılmasına fırsat sunmaktadır. Bununla birlikte çocuğun tedavi sürecinden sonra okula başlaması aile açısından tedirginlik oluşturan bir durum haline de gelebilmektedir. Ailelerin, çocuğun enfeksiyona yakalanma riski ve çocuğun sağlığının olumsuz etkileneceği düşünceleri ile tedirginlik yaşayabildiği görülmektedir. Tüm bu hassasiyetlere rağmen tedavide belli bir aşamaya gelen ve doktor tarafından okula gitmesi uygun görülen çocukların okula devam etmesinin çocukların psiko-sosyal gelişimine katkı sağladığı görülmektedir. Gerekli hassasiyetlerin gözetildiği hallerde okula gitmek, başta psiko-sosyal gelişimi olmak üzere birçok alanda çocuğa katkı sunmaktadır. 

 

Okula dönüş sonrasında okul ile nasıl bir iletişim kurulmalı ve süreç takibi nasıl yapılmalıdır? 

Aile, çocuğun süreçteki hassasiyetlerini çocuğun öğretmenleri ile mutlaka paylaşmalıdır. Okul idaresinin ve öğretmenlerinin aile ile sık sık iletişimde olmasının çocuğun okula dönüş sürecine kolaylık sağlayacağı bilinmektedir. Çocuğun okul arkadaşları ile olan ilişkilerinin de takip edilmesi çocuğun okul sürecine katkı sağlamaktadır. Sürecin kolaylaşması ve çocuğun bilinçli şekilde okul hayatına katılmasını sağlamak için okulun psikolojik danışmanlık ve rehberlik birimi ile de iletişime geçilmesi tavsiye edilmektedir. 

 

Tedavi sonrasında çocuğun okula gidip gidemeyeceğine nasıl karar verilmelidir? 

 

Çocuğun okula dönüşünün iyi bir hazırlık gerektirdiği bilinmektedir. Yeni eğitim-öğretim yılının başlangıcında çocuğun okula gitmesinin uygun olduğu görüşünün doktordan alınması gerekmektedir. Okula dönüşte yaşanabilecek olası sağlık hassasiyetlerine karşı ailenin sağlık personelinden bilgi alması sağlanmalıdır. 

 

Okula dönüşte yaşanabilecek olası sağlık hassasiyetleri nelerdir? 

Okullar kalabalık mekanlar olması sebebiyle enfeksiyon açısından risk taşıyan yerler olarak bilinmektedir. Çocuğun gördüğü tedaviden sonra bağışıklık sistemi zayıflayabileceği için sık sık havalandırılmayan kalabalık ortamlarda bulunması sağlık açısından risk taşıyabilmektedir. Çocuğun vücudunda yara/akıntı durumu bulunması halinde de kalabalık ortamlar enfeksiyon açısından olumsuz bir etki oluşturabilmektedir. Görülen bazı fiziksel engeller çocuğun okula ulaşımı ve okul içindeki günlük gereksinimlerini karşılama konusunda çeşitli hassasiyetler doğurabilmektedir. Bununla birlikte uzun süreli hastane yatışından sonra yoğun bir tempoyla dışarıdaki aktivitelere katılmak çocukta yorgunluk ve uykusuzluk hissi oluşturabilmektedir. Okula başlangıç sürecinde çocuğun yavaş yavaş sürece adapte olmasına destek olunmalıdır. Kalabalık bir ortamda bulunması çocukta rahatsızlık hissi oluşturabileceği ve buna bağlı olarak duygusal değişimler yaşanabileceği ihtimalleri de göz önünde tutulmalıdır. 

 

Çocuk okula giderken olası sağlık hassasiyetlerinin ortaya çıkması durumunda ne yapılmalıdır? 

Olası sağlık hassasiyetlerinin ortaya çıktığı durumlarda sağlık personeli ile iletişim kurulmalıdır ve okul idaresi ile çocuğun öğretmenleri bilgilendirilmelidir. Sağlık açısından herhangi bir sorun oluşması durumunda çocuğun durumu gözetilerek okula gitmemesi ya da kontrollü şekilde gitmesi sağlanmalıdır. Çocuğun okulda karşılaşabileceği erişilebilirlik engellerinin kaldırılması konusunda okul idaresinden destek istenmelidir. Okulda çocuğun asansör, engelli rampası gibi erişilebilirlik imkanlarından faydalanma ihtiyacı okul idaresine bildirilmelidir. Çocuğun yaşadığı duygusal değişiklikleri aile bilinçli bir şekilde takip etmeli ve çocuğun okul dışındaki vakitlerde sevdiği aktiviteleri yapmasına olanak tanımalı ve gerekli hallerde profesyonel destek alabilmek için uzmanlara başvurmalıdır. Sağlık personeli tarafından, çocuğun okula uzun sürecek bir ara vermesinin uygun görüldüğü durumlarda çocuğun eğitimden kopmaması sağlanmalıdır. Öğretmen ve okul idaresi ile iletişimde kalarak çocuğun evde eğitim alması için gerekli başvurular yapılmalıdır. Tedavinin yatarak devam etmesi durumunda da hastanede eğitim alması için başvuru yapılması sağlanmalıdır. 

Vakfımızın sosyal hizmet uzmanları tarafından hazırlanan evde eğitim hizmeti ile ilgili yazımıza bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

 

Okulda tedavi sonrasına dair farkındalık oluşturulması için neler yapılabilir? 

Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında oluşturulabilecek iş birliği ile tedaviden sonra çocukların okula dönüşünün kolaylaşması için okullarda çocukluk çağı kanserleri hakkında farkındalık oluşturacak seminerler düzenlenmelidir. Bu konuda okul idaresi ve öğretmenler tarafından ilgili kurum ve kuruluşlarla bağlantı kurulması sağlanarak uzmanlardan destek alınabilir. Halihazırda sağlık alanında faaliyet gösteren ve farkındalık çalışmaları yapmakta olan sivil toplum kuruluşlarından farkındalık oluşturmak için seminer yapılması talep edilebilir. Bu noktada 2019 yılında KAÇUV tarafından başlatılan “Arkadaşım Kanser: Peki Şimdi Ne Yapmalı?” projesi ile lise öğrenimindeki öğrencilere kanser ve çocukluk çağı kanseri hakkında farkındalık kazandırmak, kanserden korunma yöntemlerini iletmek, gönüllülük bilinci aşılamak ve arkadaşlarının kanser tanısı alması durumunda nasıl davranmaları gerektiğiyle ilgili bilinçlendirmeyi amaçlayan projenin anlatılmasını sağlayarak Vakfımız bu toplantı için davet edilebilir. Böylelikle öğrencilere, tanı alan akranları ile olan iletişimleri konusunda eğitim verilmesi sağlanabilir. Aynı zamanda bu farkındalık toplantılarına velilerin de katılımı sağlanarak çocukluk çağı kanserleri hakkında toplumsal bilinç uyandırılması için de destek olunabilir. 

“Arkadaşım Kanser: Peki Şimdi Ne Yapmalı?” projesine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

 

Tedavi sonrası okula başlarken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? 

  • Çocuğa kalabalık ortamlarda maske kullanımı hakkında bilgi verilmelidir. 
  • Temas mesafesinin korunması gerektiği hakkında öğretmen tarafından bilgilendirme yapılmalıdır. 
  • Doğru el yıkama tekniği çocuğa öğretilmelidir. Sınıftaki tüm öğrencilere öğretmen aracılığı ile hijyen eğitimi verilmelidir. 
  • Enfeksiyon riskine karşı gerekli tüm önlemlerin uygulanması için öğretmen ve gerekiyorsa okul yönetiminin desteği alınmalıdır. 
  • Çocuğun öğretmeni ile hassasiyetler ayrıntılı bir şekilde konuşulmalı ve gerektiğinde öğretmenin diğer öğrencilere ve ailelerine bilgilendirme yapması sağlanmalıdır. 
  • Diğer öğrencilerin velileri, suçiçeği ve kızamık gibi bulaşıcı hastalıkların tedavi gören çocuk için büyük risk taşıdığı konusunda öğretmen tarafından bilgilendirilmelidir ve buna benzer olası bulaş durumlarının olması halinde öğretmen gerekli önlemleri hızlıca almalıdır. 
  • Çocuğun eşyalarının kişisel olduğu vurgulanmalıdır. Arkadaşları ile ortak kullanması gereken eşyalar olduğunda dezenfekte edilmesi gerektiği belirtilmelidir. 
  • Çocuk okulda beslenirken mümkün olduğunca işlenmiş gıdaları tüketmemelidir. Çocuğun beslenme rutinine uygun bir beslenme çantası ebeveyni tarafından hazırlanmalıdır. 
  • Çocuğun bulunduğu sınıfın sık sık havalandırılması sağlanmalıdır. Bu konuda öğretmenden destek alınmalıdır. 

Yeni umutlar ile başlayan yeni eğitim-öğretim yılının tüm öğrencilere sağlık ve başarı getirmesini dileriz.  

 

*Konu ile ilgili farklı sorularınız veya detaylı bilgi talebiniz olması durumunda Vakfımızın Sosyal Hizmet Birimine aşağıdaki numaranın WhatsApp hattı üzerinden ulaşabilir ve sosyal hizmet danışmanlık desteğimizden yararlanabilirsiniz. 

Sosyal Hizmet WhatsApp Hattı 

0 549 483 95 45 

0 537 305 70 34 

0 549 229 23 22 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAKÇA 

Aydın A., “Kanserli Çocuk Okula Gidebilir mi?”, Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, cilt.11, sa.2, ss.40-46, 2007