Adli Yardım Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Adli Yardım Hakkında Sıkça Sorulan Sorular 1023 511 KAÇUV

Değerli Ailelerimiz,   

KAÇUV’un sizlere “Umut” ile eşlik ettiği bu yolda Sosyal Hizmet Uzmanları olarak yayınlayacağımız içerikler ile kaynaklarınızı çoğaltmayı ve sizleri daha da güçlendirmeyi diliyoruz.   

“Umut Ailesi Soruyor, KAÇUV Sosyal Hizmet Birimi Yanıtlıyor” yazı dizimizin on birinci yazısı olan “Adli Yardım Hakkında Sıkça Sorulan Sorular” başlıklı yazımızı sizler için derledik. Fayda sağlamasını dileriz.   

Ceren Nur Şimşek  

Sosyal Hizmet Uzmanı & Koordinatörü  

Yayın Tarihi: 22.07.2024 

 

 

ADLİ YARDIM HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR 

 

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin sekizinci maddesinde “her şahsın kendine anayasa veya kanun ile tanınan ana haklara aykırı muamelelere karşı fiilli netice verecek şekilde milli mahkemelere müracaat hakkı” olduğu belirtilmektedir. Tarafı olduğumuz bu beyanname doğrultusunda ülke sınırlarımız içerisinde bulunan kişilerin ve kuruluşların kanun yoluna başvurma hakkının güvence altına alınması ve gerekli hallerde bu hakka erişim yolunun dezavantajlı gruplar için kolaylaştırılması gerekli kılınmıştır.  

Birçok insani hakka erişimin eşit şartlarda olmasını sağlama yükümlülüğü başlıca devletlere verilmiş olup bu kapsamda koruyucu ve önleyici uygulamalar başlatması beklenmektedir. Adli yardım da bu bağlamda tespit edilen gereksinimlere yönelik oluşturulmuş dengeleyici bir kamu hizmeti olarak kabul edilebilmektedir. Toplumun sosyal refahını üst düzeyde korumayı kendine görev edinmiş sosyal devlet modelinde, kişilerin ya da kuruluşların hak arama, yargıya katılma ve temsil edilebilme imkanına dezavantajlar arasında kaybolmadan ulaşabilmesi oldukça kıymetlidir. Kanun yoluna başvuru hakkının eşitlik dengesi ile korunmasını hedefleyen adli yardım hizmeti, bu yazımızda sizler için detaylandırılarak sorularınız cevaplanmaya gayret edilecektir. 

 

Adli yardım nedir? 

Adli yardım, yargı sistemine dahil olan sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı bireylerin eşit erişim hakkını desteklemek amacıyla düzenlenmiş ücretsiz bir kamu hizmetidir. 

 

Adli yardımdan kimler yararlanabilir? 

Adli yardım için belirlenen gerekli şartları sağlayan kişilerin ve kamuya yararı bulunan derneklerin ya da vakıfların adli yardım ile desteklenmesine karar verilmiştir. Her sosyal destekte olduğu gibi adli yardımda da destekten yararlanabilecekleri belirleyebilmek için kriterler oluşturulmuştur. Adli yardım talepleri, belirlenen kriterler doğrultusunda bir değerlendirmeye alınarak karara bağlanmaktadır. Talep değerlendirmesi yapılırken öncelikle başvuru sahibi kişinin ya da kurumun ücretli hukuki destek alabilmek için yeterli ekonomik güce sahip olup olmaması ve söz konusu davanın başvuru sahibi lehine kazanılacağına dair yeterli oranda dayanağın mevcut olması dikkate alınmaktadır.  

Aynı zamanda yabancı uyruklu kişilerin de adli yardımdan yararlanması mümkündür. Yabancı uyruklu kişilerin yararlanıcı olabilmesi için yukarıdaki kriterlerin yanı sıra vatandaşı olduğu ülkenin de Türk vatandaşlarına sunduğu bir adli yardım desteğinin olması şartı aranmaktadır. Bu karşılıklılık şartının da sağlanması ile yabancı uyruklu kişiler de ülkemizde adli yardım başvuru yapabilmektedir. Uluslararası koruma statüsü bulunan kişiler için istisnai uyguma örnekleri de bulunmaktadır.  

 

Adli yardım hangi destekleri kapsar? 

Adli yardım bünyesinde; hukuki danışmanlık alabilmek, süreçteki giderlerden muaf olabilmek, yargılamada temsil edilebilmek gibi önemli destekler yer almaktadır. Yargılamada avukat desteği alınmasından dava ve icra takibi sırasındaki tüm giderlerin devlet tarafından avans olarak ödenmesine kadar çok çeşitli destekler adli yardımda mevcuttur. Ceza davaları dışında yürütülen tüm davalar için adli yardım talebinde bulunmak mümkündür. Ceza davaları için ayrı bir prosedür oluşturulmuş olup istisnaları bulunmaktadır.  

 

Adli yardım için nereye başvuru yapılması gerekir? 

Barolara ya da ilgili mahkemelere adli yardım için başvurmak mümkündür. Ancak iki başvuru şeklinde sağlanan destekler değişkenlik göstermektedir. Barolara yapılacak başvurularda talebin doğrudan adli yardım bürolarına gerekli evraklar ile iletilmesi gerekmektedir. Başvuru için talep sahibinin; kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal bilgilerine, aylık kazancına, ailevi durumuna, bakımından yükümlü olduğu kişilere dair gerekli evrakları derleyerek büroya sunması beklenmektedir. Mahkemelere yapılacak başvurularda ise başvuru sahibinin talebini ve durumunu kanıtlar nitelikteki tüm belgeleri hazırlayarak ilgili mahkemeye sunması gerekmektedir. Adli yardıma dair değerlendirme ve karara bağlama yükümlülüğü başvuru yapılan büroya ya da mahkemeye aittir. 

Dava açıldıktan sonra adli yardım talebinde bulunulabilir mi? 

Dava açıldıktan sonra da adli yardım başvurusu yapmak mümkündür. Ancak avukatlık giderlerinin yanı sıra yargılama giderlerinin de karşılanabilmesi talep edilecekse adli yardım başvurunun dava açılmadan önce mahkemeye yapılması önemlidir.  

 

Adli yardım başvuruları nasıl değerlendirilir? 

Adli yardım talebinin değerlendirilmesi başvurunun iletildiği adli yardım bürosu ya da ilgili mahkeme tarafından yapılmaktadır. Talebinin gerekliliğini ve haklılığını kanıtlama yükümlülüğü başvuru sahibine aittir. Mahkemeler adli yardım başvurularını duruşma yapmadan da karar bağlayabileceği gibi gerekli hallerde duruşmalı bir inceleme süreci yürütebilmektedir.  

 

Her adli yardım başvurusu kabul edilir mi?  

Adli yardım başvuruları gerekli kriterlerin sağlanmaması durumunda reddedilebilmektedir. Süreçte sağlanması beklenen şartlara uyumlu değişiklikler olması durumunda talep sahibi, yeniden adli yardım başvurusunda bulunabilmektedir.  

Adli yardım talebinin reddedilmesi halinde başvuru sahibi, baroya yapılan başvurular için kararın bildirilmesinden itibaren en geç 10 gün içinde ilgili baronun başkanına itirazda bulunabilmektedir. Mahkemelere yapılan başvurularda ise kararın bildirildiği tarihten itibaren 1 hafta içinde başvuru yapılan mahkemeye doğrudan itiraz edilebilmektedir. İtirazların yazılı olarak yapılması önemlidir. 

 

Adli yardımın dava ya da takip aşamasında sonlanması mümkün müdür? 

Adli yardımdan yararlanan kişi ya da kuruluşun, ekonomik durumu ve haklılığına dair kasten beyan yanlışlığı yaptığının tespit edilmesi ile adli yardımın sonlandırılmasına karar verilebilmektedir. Dava sürecinde başvuru sahibinin ekonomik durumunda iyileşme olması da adli yardımın sonlandırılması için bir sebep olarak kabul edilmektedir. Adli yardım alan kişinin vefat ya da başka sebeplerden dolayı dava dışında kalması sonucunda da adli yardım sonlandırılmaktadır.  

 

Adli yardım aldığım davayı kaybedersem herhangi bir geri ödeme talep edilir mi? 

Adli yardım, dava sonuçlanana kadar yargılama giderlerini ertelenmesini, devlet tarafından avans alınmasını sağlayan bir destek olarak görülebilmektedir. Dava veya takip sonunda haksızlığı karara bağlanan kişiden söz konusu diğerleri tahsil etmek mümkündür. Adli yardım alan kişi ya da kuruluşun haksız olduğuna kanaat getirilirse uygunluk çerçevesinde en fazla 1 yıllık süre içerisinde taksitlendirilmiş bir şekilde geri ödeme yapması karara bağlanabilmektedir. Ancak giderlerin tahsili başvuru sahibini mağdur edebileceği durumlarda ödemelerde tamamen ya da kısmi bir muafiyet hakkı tanınabildiği uygulama örnekler mevcuttur.  

 

Şiddet mağduru olan ya da şiddete uğrama tehlikesi bulunan kişiler için adli yardımda bir ayrıcalık var mıdır? 

Şiddet, hızlı müdahale gerektiren ve yaşam hakkı ile doğrudan bağlantılı bir durum olması sebebiyle birçok alanda öncelik tanınması gereken önemli bir konudur. Bu bakış açısı ile kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet ile oluşan mağduriyetlere karşı koruyucu bir önlem oluşturmak amacıyla adli yardım başvurularında aranan bazı şartların esnetildiği bilinmektedir. Özellikle bazı barolar bünyesindeki uygulama örnekleri gösteriyor ki ev içi şiddet ve kadına yönelik şiddet sonrasında özellikle kadınlardan gelen adli yardım taleplerinde başvuru sahibinin geliri ve mal beyanı talebinin reddedilmesi için tek başına bir gerekçe olarak görülmemektedir. Şiddet mağduriyeti ile gelen başvuru sahiplerinin, tüm taleplerden bağımsız bir şekilde özel olarak değerlendirildiği bilinmektedir.  

 

Adli yardımın, ulusal ve uluslararası mevzuatın yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin örnek kararları ile güvence altına alındığını ve bir hak olarak tanımlandığını söylemek mümkündür. Şiddet mağduru kadınlar başta olmak üzere hukuki danışmanlık alması önemli olan ve çeşitli sosyo-ekonomik sebepten dolayı hukuki hizmete erişimi sınırlı olan kişilerin ve kuruluşların desteklenmesi yüksek öneme sahiptir. Dengeleyici bir misyona sahip olan adli yardımın, hukuki yollara başvuruda kültürel, ekonomik ve sosyal açıdan birçok engel ile karşı karşıya kalan kadınlara bir güvence sunduğu görülmektedir. Adli yardımın yaygınlaşması, erişimin kolaylaştığı örneklerinin ve amaca yönelik kullanımların çoğalması ile elde edilecek toplumsal faydanın da çok yönlü olarak büyüyeceği bilinmektedir. 

 

Türkiye’de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi 

Türkiye Barolar Birliği – Barolar İletişim Bilgileri 

 

*Konu ile ilgili farklı sorularınız veya detaylı bilgi talebiniz olması durumunda Vakfımızın Sosyal Hizmet Birimine aşağıdaki numaraların Whatsapp hattı üzerinden ulaşabilir ve sosyal hizmet danışmanlık desteğimizden yararlanabilirsiniz.  

Sosyal Hizmet Whatsapp Hattı  

0 549 483 95 45 

0 537 305 70 34 

0 549 229 23 22