Gelişim Dönemlerine Göre Kanser Tanısına ve Hastane Yatışlarına Çocukların Verdiği Tepkiler

Gelişim Dönemlerine Göre Kanser Tanısına ve Hastane Yatışlarına Çocukların Verdiği Tepkiler 1023 511 KAÇUV

Değerli Ailelerimiz,

KAÇUV’un sizlere “Umut” ile eşlik ettiği bu yolda Psikoloji Birimi olarak yayınlayacağımız içerikler ile kaynaklarınızı çoğaltmayı ve sizleri daha da güçlendirmeyi diliyoruz.

“Umut Ailesi Soruyor, KAÇUV Psikoloji Birimi Yanıtlıyor” yazı dizimizin birinci yazısı olan “Gelişim Dönemlerine Göre Kanser Tanısına ve Hastane Yatışlarına Çocukların Verdiği Tepkiler” başlıklı yazımızı sizler için derledik. Fayda sağlamasını dileriz.

KAÇUV Psikoloji Birimi

Yayın Tarihi: 07.03.2025

 

Gelişim Dönemlerine Göre Kanser Tanısına ve Hastane Yatışlarına Çocukların Verdiği Tepkiler

Bir çocuğun kanser tanısı alması ve hastaneye yatış sürecinin başlaması bütün ailenin yaşamında büyük değişikliklere yol açmaktadır. Hastane yatışı ile çocuk evinden, günlük yaşantısından, kardeşlerinden ve arkadaşlarından ayrılmakta, güvenli mekan sınırlarından uzaklaşmaktadır. Bir anda doktor, hemşire, diğer hastalar gibi yabancılarla ilişki kurmak zorunda ve bu sürece bir de tıbbi işlemler eşlik etmektedir. Hastaneye yatmanın neden olduğu stres, çocuklarda yaş grubuna özgü olmayan davranışlara neden olabilmektedir. Bu davranışlar anksiyete, depresyon, regresyon, mutsuzluk, apati, hiperaktivite, agresyon ve uyku bozuklukları olarak tanımlanmaktadır (Er 1994, Forman and Dalton 1996, Melnyk 2001, Çavuşoğlu 2008).

Çocuğun sürece uyumu ise çocuğun hastalık türüne, hastalığın seyrine, çocuğun yaşına, bilişsel düzeyine, gelişim düzeyine, kişilik yapısına, daha önceki deneyimlerine, ailenin tutumuna, tedavi ekibine ve hastanenin fiziksel şartlarına kadar birçok faktörden etkilenmektedir. Aile zorlandığı durumlarda bir uzmandan destek almalıdır. Çocukların gelişim dönemlerine göre geliştirdiği tepkilerin farklı olduğu unutulmamalıdır. Tepkileri okul öncesi dönem (0-6 yaş), okul dönemi (7-13) ve ergenlik dönemi (14+) başlıkları altında inceleyebiliriz.

 

1) Okul öncesi dönemde kanser tanısı ve hastane yatışı alan çocuğun tepkileri nelerdir?

3 yaşından küçük çocuklarda sağlıklı bağlanmanın gelişmesi ve güven ilişkisinin kurulması gerekmektedir. Farklı bir ortamda olması çocuk için dikkat çekici ve keşif alanı demek olsa da çocuk ağrıdan ve yaşadığı sıkıntıdan kaynaklı tamamen bakım verene bağımlı hale gelmektedir. Uyku ve beslenme düzenleri bozulmaktadır.

3-6 yaş arası çocuklar da ise terkedilme korkusu, bedensel zarar görme kaygıları çok fazla görülmektedir. Ben merkezcilik hakim olan bu dönemde, çocuklar hastaneye yatışı ve yapılan tıbbi işlemleri kötü davranışın bir sonucu olarak görebilmektedir. Hastalığı kendilerine yönelik bir ceza olarak algıladıkları için, hastalığın adı ve ne olduğundan çok, anne baba sevgisini kaybetme korkusu, onlar tarafından terkedilme korkusu ya da onlarsız işleme girme kaygıları ön planda olmaktadır. Bu yaş çocuklarında daha önceden kazanılmış olan tuvalet alışkanlığı ve meme emmeyi bırakma davranışı tekrar gündeme gelebilir. Çocuk tuvaletini söyleme alışkanlığı kazanmışken tekrar bezlenmek isteyebilir ya da tuvaletini yapmakta zorlanabilir. Kendini güvende hissetmek için anne ile yakın iletişim kurmak amacıyla emmek isteyebilir ya da memeye dokunmak isteyebilir. Küçük çocuklar konuşma yetenekleri gelişmediği için kendilerini ifade etmekte zorlanabilirler, bu yüzden resim, oyun ve çeşitli sanat terapisi yöntemleri ile çocuğun duygularını dışa vurma çalışmaları önerilmektedir. (İnal-Emiroğlu & Akay 2008).

 

2) Okul döneminde kanser tanısı ve hastane yatışı alan çocuğun tepkileri nelerdir?

7-13 yaş döneminde çocuklarda kontrolü kaybetme ve ölüm korkusu gelişmektedir. Hastalığı anlamaya, süreci kabul etmeye ve tedavinin bir ihtiyaç olduğunu anlamaya başlayabilirler. Bu yaştaki çocuklar hastalıkları ile ilgili daha çok konuşabilir ve hastalıkla ilgili somut belirtileri anlatabilirler.

Bu dönemde ailenin çocuktan bir şeyler saklaması, konu ile ilgili hiç konuşmaması ya da yanlış bilgi vermesi çocuğu hem doğru olmayan olumsuz düşüncelere itebilir hem de çocukta yeni kaygılara yol açabilir. Bu yaş döneminde tedavinin başında ayrılık kaygısı ve terk edilme korkusu çok fazla görülebilir. Hastalık süreci ve tıbbi işlemler konusunda bilgi sahibi olmak isteyebilirler. Okul çağında oldukları için okuldan ayrı kalmak ve arkadaşları tarafında unutulmak kaygısı oluşabilir. Süreçte bedenlerine gelecek zarardan korkarlar bu sebeple işlemlerden önce çocuğun duygusu üzerine konuşmak sürece dair anlayabileceği kadar bilgi vermek önemlidir. Çocuğa doğru bilgilerin verilmesi çevresindekilerle ilişkisini güven noktasına taşıyabilir.

 

3) Ergenlik döneminde kanser tanısı ve hastane yatışı alan çocuğun tepkileri nelerdir?

Bu dönemde çocuklar kendi hayatlarını ilgilendiren kararlarda söz sahibi olmak isterler. Uygulanacak tedavide de sürece dahil edilmeyi beklerler. Bilgi sahibi olan ve fikirleri alınan çocukların tedaviye uyum süreci hızlanır. Klinik süreçlerde daha uyumlu oldukları gözlemlenmektedir.

Bu yaş grubundaki çocuklar için arkadaşlıklar çok önemli olduğundan arkadaşlarından ayrı kalmak yalnızlık hissine sebep olabilir. Ergenlik döneminin getirisi olan risk alma davranışlarına yatkınlık sebebiyle çocuklar süreci etkileyecek davranışlarda bulunabilirler. Örneğin alması gereken ilacı almayabilir ya da ölüme meydan okuma düşüncesiyle tedaviyi reddedebilirler. Hastalığa dair birçok bilgiyi daha kapsamlı olarak anlayabilirler ve sonuçlarını hesaplayabilirler ancak bazen de hesaplayamayabilirler. Bağımsızlık düşüncesinin çok belirgin olduğu bu dönemde hastaneye yatış süreci ergen için gelecek kaygısı oluşturmaktadır. Tıbbi işlemler sonucu oluşan saç dökülmesi, vücut rengi değişimi, aşırı kilo kaybı ya da alımı, deride oluşan dökülmeler çocukta psikolojik tabanlı sorunlara yol açabilmektedir. Okula dönüş sürecinde ve sosyal çevrede yaşadığı fiziksel değişimlerden kaynaklı içe kapanma davranışı görülebilmektedir. Ebeveyn ve çevredeki insanlarla iletişim kurarken agresif tutum sergileyebilirler. Ergenlere karşı dürüst, onların duygularını anlamaya yönelik ve kendilerini ifade etmelerine fırsat verilen bir iletişim tercih edilirse sürece uyum sağlamaları kolaylaşmaktadır.

Kanserli Çocuklara Umut Vakfı olarak tedavide psikolojik desteğin önemini biliyoruz ve gerekli desteği uzmanlarımızla birlikte vermeye hazır olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz.