Dünya Çocuk Hakları Günü

Dünya Çocuk Hakları Günü 1023 511 KAÇUV

Değerli Ailelerimiz,

KAÇUV’un sizlere “Umut” ile eşlik ettiği bu yolda Sosyal Hizmet Uzmanları olarak yayınlayacağımız içerikler ile kaynaklarınızı çoğaltmayı ve sizleri daha da güçlendirmeyi diliyoruz.

“Umut Ailesi Soruyor, KAÇUV Sosyal Hizmet Birimi Yanıtlıyor” yazı dizimizin on dördüncü yazısı olan “Dünya Çocuk Hakları Günü” başlıklı yazımızı sizler için derledik. Fayda sağlamasını dileriz.

Edanur Doğrucan

Öykü Barut

Sosyal Hizmet Uzmanı

Yayın Tarihi: 19.11.2024

 

Dünya Çocuk Hakları Günü

Çocuk; bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimi devam eden 0-18 yaş arasındaki bireydir. 18 yaşına kadar her birey “çocuk” olarak kabul edilmektedir. Çocukluk dönemi, insanın hayatındaki ilk ve en önemli evrelerden biridir çünkü bu dönemde bireyin kişiliğinin ve temel becerilerinin şekillendiği bilinmektedir. Çocuklar; bedensel, duygusal, bilişsel ve sosyal açıdan gelişime açıktır. Bu yüzden onları özel bir şekilde desteklemek, korumak ve yetiştirmek gerekmektedir.

Çocukların sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için çeşitli ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlar beslenme, barınma, güvenlik gibi fiziksel ihtiyaçlar; özsaygı, ilgi ve sevgi, destek ve güven gibi duygusal ihtiyaçlar; eğitim ve öğrenme, aile, arkadaşlık ve sosyal çevre gibi sosyal ihtiyaçlar ve son olarak kimlik gelişiminin desteklendiği, özgürlük ve bağımsızlık haklarının edinildiği, stres ve travmadan uzak, güvenli bir çevre ihtiyacının karşılandığı psikolojik ihtiyaçlar olarak sıralanabilmektedir. Çocuk hakları ise tüm bu ihtiyaçları kapsamaktadır. Bu haklar, 1989 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde açıkça yer almaktadır ve dünya genelindeki birçok ülke tarafından kabul edilmektedir. Çocuk hakları, tüm çocukların doğuştan edindikleri dil, din ve ırk fark etmeksizin sahip olduğu evrensel haklar olarak tanımlanmaktadır.

Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde çocuk hakları yaşamsal haklar, gelişme hakları, korunma hakları ve katılma hakları olarak düzenlenmiştir. İlk sırada yer alan en temel hak, yaşam hakkıdır. Ardından ise eğitim, barınma, sağlık, gelişim, istismar ve ihmalden korunma, ifade özgürlüğü ve katılım hakkı gelmektedir. Bu hakların sağlanmasında öncelikle devletin, ardından ebeveynlerin ya da bakım verenlerin ve ilgili kurumların yanı sıra toplumdaki her yetişkinin, çocuğun yüksek yararını sağlama sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak günümüzde birçok çocuğun temel haklarından mahrum kalırken aynı zamanda ihmal ve istismar mağduru olup çeşitli tehlikelere karşı savunmasız durumda kaldığı açıkça görülmektedir. Örneğin; savaş, ihmal, ev içi şiddet, çocuk işçiliği gibi sebeplerden dolayı bazı çocuklar eğitim hakkından yararlanamamaktadır. Ancak her çocuk eğitim hakkına sahiptir. Bu hak, insanların eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürmeleri amacına hizmet etmektedir. Eğitim hakkı; eşitsizlikler, sosyo-ekonomik zorluklar ve yoksulluk içinde büyüyen bir çocuğun, potansiyelini ortaya koyabilmesi ve kendi geleceğini şekillendirebilmesi için gerekli fırsatlara ulaşmasında kritik bir rol oynamaktadır. Çocukların eğitim haklarından yararlanması devletin okul öncesi eğitimden itibaren yükseköğrenim düzeyine kadar eşit fırsatlar sunarak sorumluluklarını yerine getirmesiyle mümkün olacaktır. Eğitimin kapsayıcı, eşitlikçi ve nitelikli olması gerekmektedir. Irk ayrımı gözetmeksizin ülkemizdeki tüm çocukların aynı eğitimi alması sağlanmalı, eşit imkanlarla bilgiye ulaşması desteklenmelidir. Eğitim ve öğretimde özel gereksinimli çocukların varlığının göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bireysel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, sağlık hassasiyetleri sebebiyle örgün eğitime devam edemeyen çocuklar ve çeşitli durumlar sebebiyle eşitsizlik yaşayan tüm çocukları eğitim sistemine dahil eden bir kapsayıcı eğitim modeli sürdürülmelidir. Fiziksel engeli bulunan çocuklar için okulların erişilebilirliğinin artırılması amacıyla çalışmalar yapılması, zihinsel engeli bulunan çocuklar için özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin yaygınlaştırılması, çeşitli engellerinin bulunması sebebiyle örgün eğitimden yararlanamayan çocuklar için evde ve hastanede eğitim hizmetinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, sağlık hassasiyeti yaşayan çocuklar için ise okulda belirli hijyen kriterlerinin oluşturulması ve ısınma koşullarının iyileştirilmesi tüm çocukların gelişim dönemlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için önem taşımaktadır.

Çocukların bir diğer temel hakkı sağlık hakkıdır. Sağlık hakları, çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmeleri için gerekli olan tıbbi hizmetleri, bakım ve korumaya erişimi sağlamayı kapsamaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası belgelerde, çocukların sağlık haklarına erişiminin şart olduğu net bir şekilde belirtilmektedir. Bu haklar çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve gelişebilmeleri için gereken tüm sağlık hizmetlerini kapsamaktadır. Bu hakların sağlanmasından devletler ve toplumlar sorumludur.

Bakım verenin çocuğun sağlık haklarını yerine getirme sorumluluğu bulunmaktadır. Çocuğun rutin sağlık kontrollerinin yapılmaması, tedavi gerektiren durumlarda tedavi sürecinin bakım veren tarafından devam ettirilmemesi gibi durumlarda mahkeme tarafından çocuğa sağlık tedbiri kararı uygulanabilmektedir. Çocukların sağlık haklarına saygı gösterilmesi, onların fiziksel ve zihinsel gelişimleri için en elverişli koşulları sağlamakta ve bu da daha sağlıklı ve güçlü bir toplumun temellerini oluşturmaktadır.

Çocukların sağlık hakları, yalnızca fiziksel sağlığı değil aynı zamanda psikolojik, duygusal ve sosyal sağlıklarını da kapsamaktadır. Çocuklarda kişiliğin psikolojik ve sosyal yönden tam olarak gelişebilmesi için çocuğun mutluluk, sevgi ve anlayışın olduğu bir ortamda yetişmesi önem taşımaktadır. Bu gelişim sürecinin olumlu şekilde ilerleyebilmesi için çocuklar arasında din, dil, ırk, ekonomik durum, sağlık durumu vb. sebeplerden ayrım yapılmaması, çocuğun yararı ile diğer kişilerin yararının kesiştiği noktada çocuğun yararının tanınması ve çocukların görüşleri ciddiye alınarak çocuğun katılım hakkının sağlanması gerekmektedir. Bu sebeplerden dolayı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi çocuğun üstün yararını ve çocuk katılımını temel alarak çocukların yaşaması, gelişmesi ve çocuklar arasında ayrım gözetilmemesi amacıyla yürürlüğe girmiştir.

Çocukların haklarının korunması kadar önemli olan bir diğer konu ise çocukların haklarını biliyor olmasıdır. Örneğin; okul, ev gibi ortamlarda şiddet gören bir çocuğun şiddete karşı korunma hakkı vardır ve çocuk bunu bilirse hakkını koruyacak davranışlar geliştirebilmektedir. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de yaşayan çocukların yalnızca %53,3’ü hangi haklara sahip olduğunu bilmektedir (Türkiye’deki Çocuklar, TÜİK 2023). Bu oranın arttırılabilmesi için ailenin çocuğunun haklarını biliyor olması, haklarını çocuğa anlatması ve çocuğun eğitim aldığı okulda hakları konusunda bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Her yıl kasım ayının yirminci gününün Çocuk Hakları günü olarak kutlanmasının sebebi Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilmesidir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanması ve çocukların haklarının korunmasında biz yetişkinlere büyük bir rol düşmektedir. Unutulmamalıdır ki yetişkinler çocuk haklarını bilir, uygular ve çocuklara öğretirlerse çocuklar haklarının bilincinde olacak ve bir yetişkin olduklarında gelecek nesillere aktaracaktır. Her çocuğun sevgi, saygı ve güven içerisinde yetiştiği, haklarının korunduğu bir dünya dileğiyle 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyoruz.

*Konu ile ilgili farklı sorularınız veya detaylı bilgi talebiniz olması durumunda Vakfımızın Sosyal Hizmet Birimine aşağıdaki numaranın Whatsapp hattı üzerinden ulaşabilir ve sosyal hizmet danışmanlık desteğimizden yararlanabilirsiniz.

Sosyal Hizmet Whatsapp Hattı

0 549 483 95 45

0 537 305 70 34

0 549 229 23 22

 

 

 

 

KAYNAKÇA 

Aydın A., “Kanserli Çocuk Okula Gidebilir mi?”, Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, cilt.11, sa.2, ss.40-46, 2007