Değerli Ailelerimiz,
KAÇUV’un sizlere “Umut” ile eşlik ettiği bu yolda Sosyal Hizmet Birimi olarak yayınlayacağımız içerikler ile kaynaklarınızı çoğaltmayı ve sizleri daha da güçlendirmeyi diliyoruz.
“KAÇUV Blog”un yirmi beşinci yazısı olan “Çocuk Hakları ve Refakatsiz Çocukların Korunması” başlıklı yazımızı sizler için derledik. Fayda sağlamasını dileriz.
Ceren Nur Şimşek
Sosyal Hizmet ve Burs Koordinatörü & Sosyal Hizmet Uzmanı
Yayın Tarihi: 28.11.2025
Çocuk Hakları ve Refakatsiz Çocukların Korunması
Çocuklar, gelişim özellikleri ve duygusal ihtiyaçları nedeniyle özel korunması gereken bireyler olarak kabul edilmektedir. Onların iyi olma hâlini destekleyen haklar, korumadan beslenmeye, barınmadan eğitime, sağlıktan katılıma kadar geniş bir çerçeveyi kapsamaktadır. Bu haklara erişimin sağlanması, ebeveynlerin sorumluluğu kadar devletin ve toplumun da ortak yükümlülüğü olarak tanımlanmaktadır. Her çocuk; duyulmaya, güvenli yaşamaya, oyun oynamaya, gelişmeye, eğitim almaya ve kendisiyle ilgili kararlara katılmaya hakkı olan bir özne olarak görülmektedir. Bazı çocuklar içinde bulundukları koşullar sebebiyle bu haklara erişmekte güçlük yaşayabilmektedir. Bu noktada aile desteği bulunmayan, bakım veren yoksunluğu yaşayan refakatsiz çocuklar özel korunma ihtiyacı olan çocuklar arasında yer almaktadır. Bu yazıyı, çocuk haklarına genel bir çerçeve sunarak refakatsiz çocukların destek ve koruma süreçlerini ele almak amacıyla sizler için derledik.
Çocuk haklarının önemi nedir ve neden çocuklara özel haklardan söz edilmektedir?
Çocuklar gelişimleri gereği risklere karşı daha korunmasız durumda bulunmakta ve yetişkinlerden farklı ihtiyaçlara sahip olmaktadır. Bu nedenle çocuklar için özel olarak tanımlanan haklar, yalnızca koruma sağlamamakta aynı zamanda güçlendirme, geliştirme ve katılımı destekleme amacı taşımaktadır. Çocuk hakları; çocuğun yaşam hakkını, güvenliğini, sağlık ve eğitime erişimini, oyun hakkını, kimlik edinmesini ve sosyal hayata katılımını güvence altına almaktadır.
Çocukların temel hakları nelerdir ve Türkiye’de bu haklar nasıl korunmaktadır?
Türkiye’de çocuk hakları; Anayasa, Türk Medeni Kanunu, Çocuk Koruma Kanunu ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmaktadır. Buna göre her çocuk; yaşam, sağlık, eğitim, güvenli barınma, oyun, kültürel gelişim, kimlik edinme, ayrımcılıktan korunma, ifade ve katılım hakkına sahip olmaktadır. Bu hakların korunması, desteklenmesi ve ihlal edilmemesi devletin sorumluluğu altında bulunmaktadır. Çocuğun bu haklara erişiminde aksama yaşanması durumunda ailelerin Sosyal Hizmet Merkezleri, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri veya e-Devlet üzerinden destek talebi başvurusunda bulunması mümkün olmaktadır.
Çocuğun katılım hakkı ne anlama gelmekte ve hangi durumlarda uygulanmaktadır?
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de belirtilen katılım hakkı; çocuğun kendisini ilgilendiren her konuda görüşünü ifade etmesi, fikirlerini paylaşması ve tercihlerinin dikkate alınması anlamına gelmektedir. Çocuğun yaşı ve olgunluk düzeyi göz önünde bulundurularak eğitim, sağlık, sosyal hizmet süreçleri, aile içi kararlar, bakım planlamaları ve yasal süreçlerde fikrinin alınması gerekmektedir. Çocuğun görüşünün zorlayıcı olmayan, saygın ve destekleyici bir ortamda ifade edilmesi sağlanmalıdır. Bu durum çocuğun kendini değerli hissetmesini, sosyal hayata güvenle katılmasını ve benlik algısının güçlenmesini desteklemektedir.
Her çocuk aynı haklara sahip midir? Örneğin engelli çocuklar, hastalık süreci yaşayan çocuklar veya korunma ihtiyacı olan çocuklar için farklı uygulamalar bulunmakta mıdır?
Çocuk hakları evrensel olup tüm çocuklara eşit şekilde tanınmaktadır. Ancak bazı çocuklar özel durumları nedeniyle haklara erişim konusunda destekleyici düzenlemelere ihtiyaç duymaktadır. Engelli çocuklar, kronik hastalığı olan çocuklar, psikososyal destek ihtiyacı olan çocuklar, göç sürecindeki çocuklar veya ailesinden ayrılmış çocuklar için özel koruma mekanizmaları uygulanmaktadır. Bu uygulamalar çocuklara daha fazla hak tanımayı değil, sahip oldukları haklara daha etkin şekilde ulaşmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu nedenle bazı çocuklara sunulan sosyal, psikolojik ve eğitsel desteklerin artırılması gerekmektedir.
Bazı çocukların özel korunmaya ihtiyacı olabilir mi? Hangi durumlarda çocuklar devlet koruması altına alınmaktadır?
Çocuklar; ihmal, istismar, aile içi şiddet, terk edilme, afet, savaş, göç, kimliksizlik, evsizlik, yoksulluk veya bakım veren yoksunluğu gibi durumlarda devlet tarafından korunmaya gereksinim duyan çocuk statüsüne alınmaktadır. Ailesi yanında olsa dahi çocuğun güvenliği, sağlığı ve gelişimi tehlike altındaysa devlet, çocuğun üstün yararı gereği koruma mekanizmalarını devreye sokmaktadır. Ailesinden ayrı kalan, yanında ebeveyni veya yasal temsilcisi bulunmayan çocuklar ise “refakatsiz çocuk” olarak tanımlanmaktadır. Refakatsiz çocuklar, özel olarak korunması gereken çocuk grupları arasında başta yer almaktadır. Bu çocukların haklara erişiminde gecikme olmaması ve ivedi şekilde devlet güvencesi altına alınması zorunlu olmaktadır.
Refakatsiz bir çocukla karşılaşıldığında nasıl bir yol izlenmelidir?
Refakatsiz bir çocukla karşılaşıldığında öncelikle çocuğun güvenli bir ortamda bulunması sağlanmalıdır. Ardından 112 Acil Çağrı Hattı aranarak durum bildirilmelidir. Çocuk kolluk kuvvetleri ve sosyal hizmet ekipleri tarafından Sosyal Hizmet Merkezine veya Çocuk Destek Merkezine yönlendirilmektedir. Burada çocuğun ihtiyaçları sosyal hizmet uzmanları tarafından değerlendirilmekte ve korunma süreci başlatılmaktadır. Bu aşamada çocuğa zorlayıcı sorular sorulmaması, güven verici ve sakin bir iletişim kurulması önemli olmaktadır.
Refakatsiz çocuklarla ilgili ihbar veya danışmanlık için hangi kurumlardan destek alınabilmektedir?
Refakatsiz çocuklarla ilgili bildirim, yönlendirme veya danışmanlık için başvurulabilecek kurumlar şunlardır:
- 112 Acil Çağrı Hattı
- 183 Sosyal Destek Hattı
- Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri
- Sosyal Hizmet Merkezleri
- Valilik ve Kaymakamlık Sosyal Yardım Birimleri
- Emniyet Genel Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlükleri
- Göç İdaresi İl Müdürlükleri (gerekli hallerde)
Ayrıca e-Devlet üzerinden sosyal hizmet başvuruları, koruyucu aile başvuruları ve danışmanlık hizmetlerine erişim mümkün olmaktadır.
Refakatsiz çocuklarla iletişim kurarken nelere dikkat edilmesi gerekmektedir?
Refakatsiz çocuklarla iletişimde en önemli nokta; çocuğun güven duygusunu zedelemeden, yargılayıcı olmayan, empatik ve sakin bir dil kullanmaktır. Travmatik deneyimlere sahip olabileceği göz önünde bulundurularak zorlayıcı sorular sorulmamalıdır. “Neden buradasın?”, “Ailen nerede?” gibi sorgulayıcı yaklaşımlar yerine, “Burada güvendesin.”, “Sana yardımcı olmak için buradayız.” gibi destekleyici ifadeler kullanılmalıdır. Çocuğun özel alanına saygı gösterilmeli, beden bütünlüğü korunmalı ve mahremiyeti gözetilmelidir. Çocuğun paylaşmak istediği kadarıyla konuşmasına izin verilmeli ve süreç profesyonel desteğe yönlendirilmelidir.
Türkiye’de refakatsiz çocuklara hangi devlet hizmetleri sunulmaktadır?
Refakatsiz çocuklar için devlet tarafından acil koruma süreci başlatılmakta olup çocuk güvenli bir kurumsal yapıya yerleştirilmektedir. Bu kurumlar; Çocuk Destek Merkezleri, Sevgi Evleri, Çocuk Evleri veya Çocuk Evleri Sitesi olabilmektedir. Çocuğa psikososyal destek, sağlık hizmetleri, eğitim planlaması ve sosyal uyum hizmetleri sağlanmaktadır. Çocuğun uzun vadeli yaşam planına göre koruyucu aile hizmeti, evlat edinme, destekleyici bakım veya kurum bakımı gibi modeller uygulanmaktadır. Gerekli durumlarda Göç İdaresi ile koordineli şekilde kimliklendirme ve vatandaşlık işlemleri yürütülmektedir.
Refakatsiz çocukların sağlık ve eğitim hakları nasıl korunmaktadır?
Refakatsiz çocuklar, diğer tüm çocuklar gibi sağlık ve eğitim hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaktadır. Kimlik numarası bulunmayan çocuklar dahi acil sağlık hizmetlerine erişebilmekte; tedavi süreçleri sosyal hizmet uzmanları tarafından takip edilmektedir. Eğitim hakkı ise Millî Eğitim Bakanlığı tarafından güvence altına alınmakta, zorunlu eğitim çağındaki refakatsiz çocuklar okullara yerleştirilmektedir. Gerekli durumlarda dil destek programları, psikolojik danışmanlık, burs, taşıma ve kırtasiye desteği sağlanmaktadır.
Refakatsiz çocukların sağlık kayıtları ve tıbbi geçmişi nasıl takip edilmektedir?
Refakatsiz çocukların sağlık kayıtları sosyal hizmet uzmanları, sağlık çalışanları ve ilgili kurumlar tarafından ortak bir sistem üzerinden takip edilmektedir. Çocuğun kimlik bilgileri net değilse geçici kimliklendirme yapılarak sağlık sistemi kayıtlarına erişimi sağlanmaktadır. Aşı, psikolojik değerlendirme, kronik hastalıklar, gelişimsel takip ve pediatrik muayeneler düzenli olarak sosyal hizmet uzmanları tarafından sistem üzerinde izlenmektedir. Böylece çocuğun sağlık geçmişi korunmakta, gerektiğinde farklı kurumlar arasında güvenli bir şekilde paylaşım yapılabilmekte ve tedavi sürekliliği sağlanmaktadır.
Her çocuğun haklara erişimi, güvenli, sağlıklı ve destekleyici bir çevrede büyümesi, korunması ve geliştirilmesi temel bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Refakatsiz çocuklar ise aile desteğinden yoksun olmaları nedeniyle daha fazla koruma ve ilgiye gereksinim duymakta; bu durum devlet, toplum ve sosyal hizmet mekanizmalarının eşgüdüm içinde çalışmasını gerekli kılmaktadır. Çocukların yalnızca bugünü değil, geleceği de korunmalı, çocukların eğitim, sağlık, oyun, ifade ve katılım hakları yaşamın her alanında görünür kılınmalıdır. Bu vesileyle 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü bir kez daha kutlamakta; her çocuğun korunarak güçlendirildiği, sevgiyle desteklendiği ve haklarının yaşamın her alanında görünür kılındığı bir gelecek dilemekteyiz.
