Değerli Ailelerimiz,
KAÇUV’un sizlere “Umut” ile eşlik ettiği bu yolda Sosyal Hizmet Birimi olarak yayınlayacağımız içerikler ile kaynaklarınızı çoğaltmayı ve sizleri daha da güçlendirmeyi diliyoruz.
“Umut Ailesi Soruyor, KAÇUV Sosyal Hizmet Birimi Yanıtlıyor” yazı dizimizin on sekizinci yazısı olan “Bakım Veren Ebeveynlerin Çalışma Hakları” başlıklı yazımızı sizler için derledik. Fayda sağlamasını dileriz.
Edanur Doğrucan
Sosyal Hizmet Uzmanı
Yayın Tarihi: 28.04.2025
Bakım Veren Ebeveynlerin Çalışma Hakları
Kadınların çalışma hayatına girmesi, tarihsel olarak toplumların sosyo-ekonomik yapıları ve kültürel özellikleriyle şekillenmiş uzun bir süreçtir. Tarih boyunca kadınların iş gücüne katılımı oldukça sınırlı olmuştur. Bu sınırlılıklar kadınlara atfedilen toplumsal rollerden kaynaklanmaktadır. Toplumda kadının önceliğinin genellikle evin düzeni sağlamak, yemek yapmak ve çocuklarının bakımını üstlenmek olması gerektiği gibi bir bakış açısı mevcuttur. Kadının ev içindeki görünmeyen emeği, ev işleri sorumluluğu, kadının çalışma hayatında ikincil olarak değerlendirilmesine neden olmaktadır.
Zaman içerisinde kadınlar iş hayatında daha aktif rol almaya başlamışlardır. TÜİK’in 2024 yılında yayınladığı verilere göre kadınların iş gücüne katılım oranının %35’in üstüne çıktığı bilinmektedir. Kadınlara atfedilen toplumsal roller gereği ev içi sorumlulukları yeterince fazlayken, iş hayatında aktif olması da doğal olarak sorumluluklarını artırmaktadır. Bu bağlamda iş hayatındaki kadının doğru politikalar geliştirilerek desteklenmesi gerekmektedir. Ebeveynlerin çocuk bakımında yükünün eşit bir şekilde dağılabilmesi sağlanmalıdır ve geliştirilen politikalar iş hayatındaki kadının bakım yükünü olumlu yönde etkilemelidir. Çocuğun bakımının diğer ebeveyn ile paylaşılması sağlanarak çocuk sahibi olduktan sonra kadının iş hayatının devam etmesi sağlanmalıdır. Analık izni, babalık izni ve esnek çalışma saatleri gibi haklar, aile kurumunu güçlendirecek ve kadınların iş gücüne katılımını artıracak önemli adımlar olarak bilinmektedir. Bu doğrultuda yazımızda yenidoğan bebeğe sahip ebeveynlerin çalışma hakları ve bu haklardan yararlanma koşullarından bahsedilmeye çalışılacaktır.
Analık izni nedir?
Kadın çalışanın doğum yapacak olması nedeniyle çalıştırılmadığı süre için verilen izin “analık izni” olarak tanımlanmaktadır.
Analık izni ne kadar süre geçerlidir?
Kadın çalışan doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı hafta süre için çalıştırılmamaktadır. Çoğul gebelik olması halinde doğumdan önceki sekiz haftalık çalışmama iznine iki hafta daha eklenebilmektedir. Ancak gebelik hali kadın çalışanın çalışmasına büyük ölçüde engel olan bir durum oluşturmuyorsa doktor izni ile kadın çalışan doğumdan önceki üç haftaya kadar çalışmayı tercih edebilir.
Doğumdan önce kullanılmayan izinler doğum yaptıktan sonra kullanılabilir mi?
Kadın çalışan doktor onayı ile doğumdan önceki son üç haftaya kadar çalışabilmektedir. Kullanılmayan beş haftalık izin doğumdan sonra kullanılacak sekiz haftalık süreye eklenmektedir.
Doğum izni nasıl alınır?
Kadın çalışanın doğum iznini kullanmak için işverenden izin isteme zorunluluğu bulunmamaktadır. Yalnızca kadının gebe olduğunu belirten doktor raporu gerekmektedir. Analık izni, işverenin onayına sunulması gereken bir izin türü değildir.
Evlat edinen kadın çalışanların analık izni hakkı var mıdır?
Üç yaşından küçük bir çocuğu evlat edinen kadın çalışanın evlat edinme işlemlerini tamamlaması ve çocuğun fiilen kadına teslim edilmesinin ardından, kadın çalışana sekiz hafta analık izni hakkı tanınmaktadır. Doğum yapan kadın çalışanlara verilen birçok hak, üç yaşından küçük çocuğu evlat edinen kişilere verilen haklar ile aynıdır.
Bebeğin sağ doğumunun gerçekleşmemesi halinde kadın çalışan analık izni hakkına sahip olur mu?
Sağ doğum yapan kadın çalışana analık izni hakkı verildiği gibi sağ doğumun gerçekleşmemesi halinde de doğumdan sonraki analık izninden aynı şekilde faydalanabilmektedir. Çünkü hamilelik sürecinin zorluğu bilinmektedir. Kadınlar bu süreçte mevcut politikalar ile psikolojik ve fizyolojik olarak desteklenmeye çalışılmaktadır.
Yarım çalışma nedir ve nasıl kullanılır?
Doğum veya evlat edinmeye bağlı olarak ebeveynlere yarım çalışma hakkı tanınmaktadır. Yarım çalışma izni analık izninin bitiminden itibaren kullanılabilmektedir. Kadın çalışana birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün sonraki doğumlarda ise 180 gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin hakkı verilmektedir. Çoğul doğumlarda bu süreye 30’ar gün eklenmektedir. Doğum yapan kadın çalışan gibi üç yaşını aşmamış çocuğu evlat edinen kadın çalışan da yarım çalışma izninden yararlanabilmektedir. Doğan çocuğun özel gereksinimli olması halinde yarım çalışma izni 360 gün olarak belirlenmiştir.
Yarım çalışma izninin kullanılması için analık izni süresinin bittiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde kadın çalışanın İŞKUR’a başvuru yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte kadın çalışanın işverene yarım çalışma izni talebini bildirmesi gerekmektedir. Yarım çalışma süreci boyunca işveren, kadın çalışanın çalıştığı süreye bağlı olarak ücret ödemesini gerçekleştirmektedir. Geri kalan ücret ise İŞKUR tarafından karşılanmaktadır.
Yarım çalışma ödeneğinden yararlanma koşulları nelerdir?
· Kadın işçinin doğum yaptığı veya evlat edindiği tarihinden itibaren önceki son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması,
· Haftalık çalışma süresinin yarısı kadar çalışması,
· Çocuğun hayatta olması,
· Analık izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile şahsen ya da elektronik ortamda başvuru yapması gerekmektedir.
Yarım çalışma ödeneği miktarı ne kadardır?
Yarım çalışma ödeneğinin günlük miktarı, kişinin çalıştığı işte aldığı maaş ne kadar olursa olsun, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadardır.
Ücretsiz izin hakkı nedir?
Doğum veya evlat edinmeye bağlı ücretsiz izin hakkı İş Kanunu’nda düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre talep etmesi halinde kadın çalışana 16 haftalık gebeliğin tamamlanmasından sonra altı aya kadar ücretsiz izin hakkı verilmektedir. İşveren, kadın çalışanın ücretsiz izin talebinde bulunmasına müdahale edememektedir. İşveren, kadın çalışanın ücretsiz izin kullanmasına itiraz ederse hakkında idari para cezası işlemi başlatılmaktadır. Kamu personeli doğum yaptıktan sonra iki yıla kadar ücretsiz izin kullanabilmekteyken özel sektörde istihdam eden kadın çalışan en fazla altı ay ücretsiz izin kullanabilmektedir. Kadın çalışan doğum izni bittikten sonra altı aylık ücretsiz izin kullanmak için işverene bildirimde bulunmalıdır. Kadın çalışan hem ücretsiz izni hem yarım çalışma iznini aynı anda kullanamamaktadır.
Doğuma bağlı kısmi çalışma uygulaması nedir?
Analık izni, yarım çalışma ve ücretsiz izin gibi bahsedilen tüm izinlerin bitmesinin ardından İş Kanunu’na göre kısmi süreli çalışma izni ebeveynlerden biri tarafından kullanılabilmektedir. “Kısmi süreli çalışma, kadın çalışanın haftalık çalışma süresinin, tam zamanlı iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir.” (İK m.13/1). Kısmi süreli çalışma, ebeveynlerden birine tanınabilen bir hak olarak bilinmektedir. Bu haktan doğum yapan kadın işçi yararlanabileceği gibi üç yaşından küçük bir çocuğu evlat edinen kadın da yararlanabilmektedir.
Ebeveynlerden biri, izinlerin bitiminden sonra çocuğun mecburi ilköğretim çağına başlayacağı tarihe kadar kısmi çalışma talebinde bulunabilir. Bu çalışma uygulamasının gerçekleşebilmesi için eşlerden ikisinin de halihazırda çalışıyor olması gerekmektedir. Her iki ebeveynin de çalışıyor olması şartının aranmayacağı bazı durumlar bulunmaktadır. Bunlar, ebeveynlerden birinin sürekli bakım gerektiren bir hastalığının olması ve bunun doktor raporu ile belgelendirilmesi ve velayetin mahkeme tarafından eşlerden birine verilmesi halinde çocuğun velayetine sahip ebeveynin kısmi süreli çalışma talebinde bulunması veya ebeveynlerden birinin mahkumiyeti nedeniyle velayet diğer ebeveyne verilmişse, velayet sahibi işçi kısmi süreli çalışma hakkını kullanabilir. Tam zamanlı çalışmaya başlayan kadın çalışan tekrar kısmi süreli çalışma uygulamasına dönememektedir.
Emzirme izni nedir?
Bir yaşından küçük çocuğu olan kadın çalışanlara çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat olmak üzere verilen izindir. Kadın çalışanın süt izni, günlük çalışma yerine geçmektedir. Süt izinlerinin günlük kullanılmayıp toplu bir şekilde kullanılması mümkün değildir. Mevzuatta kısmi süreli çalışan kadın çalışanın süt izni kullanmasıyla ilgili koruyucu bir hüküm bulunmamaktadır. İşverenin süt iznini kullandırmamasına karşı herhangi bir yaptırımın bulunmaması bu konudaki önemli bir eksikliktir. Aynı zamanda yarım çalışma izni kullanan kadın çalışan süt izni kullanamamaktadır.
Babalık izni nedir?
Eşi doğum yapan erkek işçiye verilen mazeret iznine babalık izni denilmektedir. Babalık izninin doğumdan önce kullanılması mümkün olmadığı gibi doğumun üstünden süre geçmesi halinde de kullanılamamaktadır. Özel sektörde çalışan babalara verilen izin beş gün iken kamuda çalışan babalara verilen izin on gündür. Babalık izni, bakım yükünün cinsiyetler arasında eşit dağıtılmasında önemli bir rol oynamaktadır çünkü bu izin, sadece annenin değil, babanın da çocuğun bakımına aktif olarak katılmasını teşvik etmektedir. Geleneksel olarak, bakım ve ev işleri kadınlara yüklenmişken, babalık izni, erkeklerin de bu sorumluluğu üstlenmesine olanak tanımaktadır. Bu durum, kadının iş gücüne katılımını kolaylaştırırken, aynı zamanda aile içindeki görev paylaşımını dengelemektedir. Babalık izninin varlığı, babaların çocuk bakımındaki rollerini üstlenmelerini sağlamaktadır.
Babalık izni kullanan çalışana işveren tarafından tam ücret yatırılması zorunluluğu bulunmaktadır. İşveren, babalık izni hakkının kullanılmasına karşı çıkarsa çalışan haklı sebeplerle istifa ederek kıdem tazminatı almaya hak kazanabilir.
Kronik veya kalıtsal hastalığı bulunan çocuklara bakım verenler evden ya da hastaneden ayrılamadıkları bir rutinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Bakım veren ebeveynler, içinde bulundukları sürecin zorluklarını bir kez daha yaşamaktadırlar ve dezavantajları artmaktadır. Dezavantajların azalmasını sağlamak için bakım verenlerin daha fazla politika ile desteklenmeleri sağlanmalıdır ve geliştirilen politikaların sürdürülebilir olması gerekmektedir.
*Konu ile ilgili farklı sorularınız veya detaylı bilgi talebiniz olması durumunda Vakfımızın Sosyal Hizmet Birimine aşağıdaki numaranın WhatsApp hattı üzerinden ulaşabilir ve sosyal hizmet danışmanlık desteğimizden yararlanabilirsiniz.
Sosyal Hizmet WhatsApp Hattı
0 549 483 95 45
0 537 305 70 34
0 537 306 26 10
0 549 229 23 22